Aura yada biyoenerji bilgi alanımız, insan vücudunun çevresini saran, katmanlardan oluşan bedenimizin gerek gezegenimizle gerekse evrenle uyumunu sağlayan enerji alanıdır.Bir bebek nasıl anne rahminde sıvı içinde yaşamını ve gelişimini sürdürüp beslenirse, insanda aynı şekilde aura dediğimiz enerji alanı içinde yaşar,enerjisel olarak beslenir, evrenle ve çevresi ile iletişim halinde olur.Her insanın enerji alanının yoğunluğu değişiktir.Mesela sağlıklı ve mutlu bir insanın enerji alanı daha az yoğun ve daha geniştir, oysa hasta bir insanın enerji alanı, dokuları, organları, kemikleri, korumak ve dünyadan izole etmek için daha çok yoğunlaşır ve daralır. Böylece kişinin çevresindekiler daha iyi korunmuş olur.
Aura yedi katmandan oluşur ve yetişkin bir insanda yarıçapı 2,5 ila 3 metre olmalıdır.Kötü beslenme, hareketsiz yaşam, alkol, sigara, stres, uykusuzluk, uygunsuz davranışlar auramızın gücünü azaltır.Auramız zayıflayınca birey dışsal negatif enerjilerden olumsuz etkilenir.Ayrıca evren ve dünya ile olan enerji-bilgi alışverişi zayıflar.Her insanın aurasının gerek karma gerekse DNA yapısıyla bağlantılı değişik titreşimleri vardır.Auramız bizim fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal özelliklerimizi yansıtır.İnsanların enerji alanları birbirini etkiler, cansız nesnelerinde enerji alanları ile de etkileşebilir.Çünkü cansız maddelerinde kendilerine göre enerji alanları vardır. Örneğin negatif enerjiye maruz kalmış bir nesneyi üzerimizde taşıdığımızda auramız etkilenir, tersi bir şekilde pozitif titreşimler yayan bir nesne ise bize faydalıdır, bu yüzden insanlar özellikle bazı taşları takı olarak kullanırlar. Titreşimleri birbirine yakın olan insanlar birbirini çekerler yada tersi olur.Auramız daraldığında yorgun, halsiz, hasta hissederiz.
Auramız yedi katmandan oluşur bunlar, fiziksel yada eterik beden, duygusal beden, zihinsel beden, sezgisel beden, ruhsal beden, spiritüel beden ve mutlak veya tanrısal bedenlerdir.
Kitapçığımızın giriş bölümünde uygulayıcının evren ile insanın uyumu hakkında bilgi sahibi olmasını söylemiştim.Kozmik enerji nedir başlığı altındaki bölümde de yaratılışı anlatmıştım. Kainatın yedi katman olarak yaratıldığını işlemiştik, aynı şekilde auramızın da yedi katman olması bizim tüm herşeyle bağlantılı, bütünün bir parçası olduğumuzu göstermektedir.İşte bu bağlantılar kozmik frekanslar sayesinde olmaktadır.Şimdi auramızın katmanlarını inceleyelim.
Birinci katman: Fiziksel katman olarakta adlandırılır.Aslında eterik beden diye adlandırılması gerekir. Vucüdumuzun dışında 0,5 cm ile 6 cm arasındaki genişliklerde değişmektedir. Fiziksel işlemler, fiziksel duyarlılık, yani acıyı, zevki tüm durumları hissebilmektedir. Ana rahminde oluşan tek katmandır, ikinci ve üçüncü benden dış dünya ile karşı karşıya gelindiği anda oluşur. Bu katman diğer katmanlar ile vücut arasında aracılık yapar enerjisini gezegenden alır, gezegen enerjisini dönüştürerek vücudumuza akış sağlar. Bu enerji akışları bedenin hücrelerini canlandırır, organizmanın enerji ihtiyacı karşılanmış ise fazla enerjiyi dışarı atar. Bu katman vucüdu tam koruyan katmandır,zararlı enerjilerin ve mikropların bedene girmesini engeller. Sağlıksız yaşam tarzı, alışkanlıklar, negatif duygular ve olumsuz zihinsel durum birinci katmanın gücünü tüketir, bu durumda katmanda delikler oluşur. Bu deliklerden vücuda negatif enerjiler ve mikroplar girerek hastalanmamıza neden olur.Birinci katman yapısı ağ yapısı benzeridir ve sürekli hareket halindedir en yoğun katmandır. Bizler yaptığımız enerji uygulamalarında bu katman üzerinde çalışıyoruz.
İkinci katman: İnsanın duygusal yapısı ile ilişkilidir. Duygusal beden de denir. Bireyin duygusal hayatı ilişkileri hisleri ve karakter farklılıkları bu katmanla bağlantılıdır, kişilerin duygusal ihtiyacı karşılanmadığında hissedilen öfke ve düş kırıklığı bu katmanla ilgilidir. Kişi bu katman sayesinde ilişki kurabilmek için verme eylemi, şefkat duyma ve sevgisini ifade etme eylemlerine başvurur. Birey kendini ifade edemediğinde bir şeylerden yoksun hissettiğinde , ikinci katman bu doyumsuzluğu gidermek için aşırı yeme, alkol ve kızgın davranışlarda bulunabilir. Kozmik enerjiler ile bu katman blokajlardan temizlendiğinde kişi gülme yada ağlama krizleri yaşayabilir. Ayrıca ikinci katmanda bulunan duygusal titreşimler yayılarak dış dünyaya bilinçsiz mesajlar oluşturur. Bu noktada karşılıklı çekim yasası devreye girer. Dışarı gönderilen enerji titreşimleri çevredeki benzer titreşimleri çeker, böylece insan benzer duygusal ortam ve insanlarla yüzleşir. İkinci katmanın duygusal enerjiyi canlı tutmak ve çoğaltmak eğilimi vardır bu yüzden eğer negatif duygulara sahip iseniz daha da negatif düşüncelere, pozitif duygulara sahipseniz daha pozitif düşüncelere sahip olursunuz.
İkinci katman kişinin tüm duygusal hallerini kayıt eder. İnsanlar ölüme en yakın olduğu zamanlarda yaşadığı tüm hayatının gözlerinin önünden geçmesi durumu bu yüzdendir. Kişinin duygularını yaşamasına izin verilmemesi ya da kendi kendine yaptığı baskı bu katmanda daralma veya yırtıklara neden olabilir bir insanın aurasındaki tüm katmanlarda düzgün ve ritmik bir akış vardır. İkinci katmanda oluşan bir yırtık ya da şekil bozukluğu tüm auranın ahengini bozar. Kalınlığı 3 ila 6 cm dir.
Üçüncü katman:Kalınlığı 8,5 ila 22 cm arasında değişir. Muhakeme etme, bilme, yaratma eylemleri auranın üçüncü katmanı ile ilgilidir. Bu katman sayesinde bilgi toplanır, mantık yürütülür, kesin tutumlar belirlenir ve bilgi uygulanır. Önyargılar bu alanda oluşur. Bu katmanda sorun oluşunca bireyin hayata ayak uydurması, yaşamsal sorunları aşması, yeni fikirler üretmesi ve hayatı hakkında gelecek projeler üretebilmesi zordur. Bu katman düşünce sürecini bütünüyle düzenler ve destekler.Tüm bilinçli bilinçsiz düşünce örnekleri, hayaller, kısmen veya tamamen otomatikleşen zihinsel kalıplar, düşünme işlemleri, zihinsel refleksler, kıymet, etik ve ahlaki idealler bu katmanda meydana gelir. Bu katman mental beden olarak ta adlandırılır. Bu katman düşük yada yüksek frekanslarla titreşebilir. İnsan akılcı ve mantık sırası izleyen düşüncelerin tek gerçek olduğuna inandığında, üçüncü katman düşük frekansa sahiptir. Bu durumda zihinsel işlevler fiziksel düzeydeki algılara bağlıdır bu katman bilgi akışını sağlar. Üçüncü katmanın görevi dünyevi sorunlara akılcı çözümler bulamaktır, bir nevi yaşama sanatı bu katmanda olgunlaşır. Kişi bilgiyi vücut ve duyu organları ile alıp fiziksel katmana, buradan direkt duygusal katmana aktarır. Bu katmanda bilgi duygular ile yorumlanıp mental katmana aktarılarak düşünce haline gelir. Bu fiziksel ve dünyevi bilgidir. Ayrıca astral katmandan alınan evrensel bilgilerde sezgi katmanı tarafından tercüme edilerek mental katmana aktarılır ve düşünce halini alır. Düşüncelerimizin sağlıklı olması doğu kararlar vermemizi sağlar,böylece yaşam yolculuğumuzda daha başarılı adımlar atmış oluruz.
Dördüncü katman: Kalınlığı 18 ila 35 cm arasında değişebilir. Tüm insanlığı ve yaratılan tüm canlıları sevmemizi sağlayan evrensel enerjiyi ifade eden katmandır. Sevgi katmanı yada sezgisel beden olarakta adlandırılır. Kişi canlı varlıklarla yada cansız nesneler ile bu katman sayesinde etkileşime geçer. Bu katman ben-sen düzeyindedir. Dördüncü katman içsel aydınlanmayı, kavrayışı getiren evrensel zeka ile temas kurma aracıdır. Üçüncü katmana ait olan mantık ve düşünce tarzının tam tersine, dördüncü katman soyut düşüncelerin ve farkındalığın sonucunda ortaya çıkan fikirlerin kaynağıdır. Dünyevi ve ruhi unsurlar arasında dengeyi bu katman kurar. Kendini kabulleniş bu katmanda oluşur. Kişilerin diğer insanlara sevgi, aşk, dostluk anlamında bağlanması bu katman sayesinde olur. Bu katman diğer insanların yada canlıların alanına dokunmak için biyoplazmik bağlar gönderir. Bu bağlar sevgi, aşk, kıskançlık nefret ve öfke şeklinde olabilir. Bu katmanın sağlıklı olması durumunda kişinin gezegensel insansal ve doğasal ilişkileri çok iyi olur.Sağlıksız çalışan katmanda ise kişide tam tersi durumlar görülür.Ayrıca bu katman ilk üç katman ile son üç katman arasında bağlantı görevi görür.
Beşinci katman: 18 ila 70 c arasında değişkenlikte genişliğe sahiptir. Auranın birinci katmanı yapısını beşinci katmandan türetir. Hastalıklarda birinci katman bozulunca beşinci katman birinci katmanın eski haline dönmesini sağlar.Beşinci katmandaki titreşimler güçlü olduğunda birey kuvvetli bir iradeye sahip olur. Birey büyük bir güç hisseder ve çevresindeki her şeyle bağlantıda olduğunun farkına varır. Astral beden olarak ta adlandırılır. Bireyin karıizması ve problemleri çözebilme yeteneği, kişisel gelişimi, cazibe ve yakışıklılık bu düzeyle bağlantılıdır. Bu katman zayıf ize birey çevresinde olanlara bağlantısını kaybeder ve evrendeki yeri ve amacının farkına varamaz.
Altıncı katman: 70 ila 95 cm arasında genişliğe sahiptir. Karmik beden olarak ta adlandırılır.Tüm yaşamı koruma ve besleme güdüsünü destekler. Her canlıyı, Evrensel ruhun değerli bir tezahürü olarak görmemizi sağlar. Altıncı katman aynı zamanda hayatın amacının, evren için yapılacak işlerin ve hizmetlerin belirlendiği ayrıca geçmiş yaşamlardan gelen karmik kod ve enerjilerin bir araya geldiği seviyedir. Bu katman sağlıklı olduğunda kişi ışıl ışıl parlar ruhi sevgiyi neşe ve sevinç olarak deneyimler. Yeryüzündeki tüm canlılarla ruhi kardeşliği paylaştığımız evrensel hisler bu katmandan gelir. Bu katman sayesinde birey, tüm evrenle bağlantısı olan ruhi bir varlık olduğunu anlar. Çevresindeki her şeyde ruhi ışığı ve sevgiyi görür, spiritüel ışıkla yıkanarak evrensel bilinci hisseder. Yüksek bilinç bu katmanda oluşur. Kişinin yaşadığı ortam, ailesi, dini inançları, öğrenimi bu katmanın gelişmesinde önemli rol oynar. Birey ruhu inkar eden bir çevrede yaşıyorsa ruhsal beslenmeye ihtiyaç duymayacaktır ve ruhsallığı ret edecektir. Bu durumda bu katman diğer katmanlardan ayrılabilir ve katmanlar arası bir boşluk olabilir. Bu katman dengede olmalıdır, eğer bu katman diğer katmanlardan daha güçlü ise birey ruhsal deneyimi fiziksel yaşamdan kaçınmak için kullanabilir. Birey ruhsal dünyada yaşadığına, fiziksel dünyaya ihtiyaç duymadığına ve ne olursa olsun tanrının her zaman ona yardım edeceğine inanır. Bu tutumu yüzünden kendisinin diğer insanlardan daha üstün olduğunu düşünür. Aslında bu tutum fiziksel yaşantıda ortaya çıkan zorluklar yüzünden duyulan korkuya karşı bir savunmadır. Bu illüzyonun yıkılması kişinin gerçeklerle yüzleşmesini sağlar. Bu durum çok ciddi akıl hastalıklarına sebep olabilir. Altıncı katman ikinci katman ile bağlantılıdır.
Yedinci katman: 90 ila 125 cm arasında genişliğe sahiptir. Tanrısal beden olarak ta adlandırılır. Bu katman milyonlarca ışık iplikleri aracılığı ile tüm katmanlara ve vücuda bağlanır. Tüm katmanları bir arada tutan çok güçlü ve sağlam bir yapısı vardır. Yedinci katman oluşumu dolayısıyla her şeyin içindedir hatta organlarımızın kemiklerimizin de içindedir. Üçüncü katman ile bağlantı halindedir.
İnsan enerji alanının alt üç katmanı fiziksel enerjiyi, diğer üst üç katman ise ruhi düzeye ilişkin enerjileri metabolize eder. Dördüncü katman tüm enerjilerin alt düzeyden üst düzeye akmak için geçmek zorunda olduğu bir köprüdür. Üst düzeydeki ince enerjilerin düşük fiziksel enerjiye dönüşebilmek, alt düzeydeki kaba enerjilerin ise ince enerji haline gelebilmek için dördüncü katmanın tercümesine ihtiyacı vardır. Kısacası sağlıklı, yapıcı duygulara sahip, pozitif düşünceler sağlıklı bir enerji alanının akışı sayesinde olur.
Bu bilgileri kozmik enerji eğitimini alan ve uygulamak isteyen herkesin bilmesi gerektiğini düşünüyorum, çünkü az sonra çakralarımız hakkında edineceğimiz bilgiler ile birlikte, insan enerji alanının ne şekilde işlediğini mantığını ve çalışma sistemini bilmesi gerektiğine inanıyorum.